18 Nisan 2013 Perşembe

YAVAŞLA - Kemal Sayar

         

"Bu Dünyadan Bir Defa Geçeceksin"

Bu kitabı Delibu nun blogundan okuyup "Okunacaklar" listesine eklemiştim. Bir kaç ay sonra sonunda okumak nasip oldu. Kitabı Kitapyurdu' nun Timaş indiriminden diğer 5 Kemal Sayar kitabıyla birlikte aldım. Diğerlerini de okudukça yazacağım inşallah.

Kemal Sayar koltuğunda bir çok karpuz taşıyan imrendiğim insanlardan biri. "Mesleğiniz dışında bir şeyi en az mesleğiniz kadar iyi yapın!" derler ya hep, Kemal Sayar da psikiyatrlığının yanına şairliğini ve yazarlığını ustaca ekliyor.

Kitap altını çizerek okuduğum ve bazen durup "Bütün satırların da altını çizemem ki nasıl kitap yazmış!" diye sitem ettiğim, altını çizdiğim yerleri not defterime yazarken defteri yarıladığım bir kitaptı. Özellikle son bir kaç yıldır dost sohbetinde sık sık konuştuğumuz şeyleri ve daha fazlasını bulduğum, öz eleştirimi yaptığım ve bunun sonucunda bazı kararlar almama sebep oldu bu okuma süreci. Kendi yorumumu daha fazla katmadan altını çizdiğim yerlerden en çok vurulduğum cümleleri yazacağım.

"Güzellik ancak onu durup temaşa edecek zamanınız varsa size bir şeyler söyler."

"Yapmak için ayrılan zaman, olmak için ayrılması gereken zamanı yer bitirir."

"Yiyeceklerimizi hakkını vererek daha metafizik bir bakış açısıyla konuşacak olursak 'şükrünü eda ederek' onlarla ve masanın etrafında bulunan dostlarımızla konuşarak tüketmek, bizi daha insan kılar."

"Zaman daralıyor iyi şeyleri yapmak için acele etmeli. Kendi ömrümüzü ve sevdiklerimizin ömrünü güzelleştirmek için yarışmalı. Bir fidan dikmeli. Kuruyan bir ağaca su vermeli. Anın evlatları olmalı. İnsanlara tebessüm etmeli. Güzellik ve iyiliği dile getirmeli, olmuyorsa susmalı."

"Zihinsel, bedensel ve duygusal olarak bir şeylere yetişememe duygusu, modern insanın içini kemiriyor."
(tam olarak beni tasvir ediyor!)

"Modern hayat bize ilişkinin değil işin öncelikli olduğunu telkin ediyor."

"İnternetin insanı dost sıcaklığından yüz yüze yarenlikten alıkoyan ve yalnızlaştıran bir doğası var."
(Malesef!!!)

"Teşhircilik giderek yaygınlaşan bir ruh haline dönüşüyor. Teşhirci arzularını denetlemeyenler, sanal bir izleyici kitlesiyle duygusal bağ kurdukları yanılsamasına kapılıyorlar."
(bloggerların üzerlerine rahatlıkla alınabilecekleri cümleler. Bir izleyici kitlem olmasa bile yine de ben alındım mesela :))

"Eğlendiğimiz, yeyip içtiğimiz mekanlar, bindiğimiz arabalar taktığımız mücevherler bizi soylu kılmaz. Soyluluk ötekini işitebilmekten yapılma bir mücevherdir. Soylular, kalplerini bir mücevher gibi taşıyan ve kalpleriyle düşünen insanlardır. Bu ülkenin en soylu insanları, diğerlerinin acısını en çok içinde hissedenlerdir."

Aşağıdaki cümlelerse özellikle benim gibi düğün arefesinde olup çeyiz alan, vaktinin bir çoğunu alışveriş sitelerinde geçiren modern hayatın alışveriş çılgınlığı içinde kendini birden buluveren birine tokat gibi çarptı.

"İnsanlar tüketim ve alışverişe, kazanma ve harcamaya çok önem verir ve vakitlerinin çoğunu eşyayı ve onun parasal değerini düşünmeye ayırırlarsa bir süre sonra kişilere de nesne gibi davranmaya başlarlar."

Eğer bu uzun yazının sonuna gelebildiyseniz kitabı tavsiye ettiğimi söylememe gerek duymazsınız sanırım :)






1 yorum:

  1. kalbim yeşil çimenlrde dolaşıyor
    ruhum takılmis bir nehre çok mutlu
    bi kitaptaki hazineler. bana çok şey vadediyo.........vesselam:)

    YanıtlaSil