Dublörün Dilemması'yla tanıştığım Murat Menteş'in son kitabı Ruhi Mücerret'i "Eyvah, çok az kaldı, bitiyor!" serzenişleriyle bitirdim. Uzun zamandır kıkırdayarak güldüğüm bir kitap okumamıştım. Tam da beklediğim gibi , okurken bol bol altını çizdiğim, dönüp dönüp aynı yerleri okuduğum ve bitirdikten sonra da karakterleri özlediğim bir kitaptı.
Kitabı okuduğum süre boyunca Murat Menteş cümlelerine benzer cümleler kurmaya çalıştığımı fark ettim. Onun yaptığı benzetmelere benzetmeye çalıştım cümleleri ama yanlarına bile yanaşamadım tabi ki. Yine de kitap, insana öyle cümleler kurabileceği güvenini veriyor. Çünkü benzetmeler o kadar tanıdık ki, "Benim niye aklıma gelmiyor bunlar!" diye kendine kızıyor insan.
Kitabın içeriğine gelirsek tek tek karakterlerden bahsetmeyeceğim ama ben Ruhi Mücetten'in olduğu ilk kısmı daha keyifli okudum. İkinci kısmı okurken Ruhi Mücerret'i özledim. Özellikle de Avni Vav ve Ruhi Mücerret'in sohbetleri gelecekte dostlarımla yapmak isteyeceğim türden sohbetlerdi. Keşke komşumuz olsa bu ihtiyarlar(!) dedim.
Ruhi Mücerret Haydarpaşa Garında 40 yıl gece bekçiliği yapmış ve sabaha kadar TRT de Klasik Batı müziği dinlemiş biri. Kitapta da bu müzikten bazı örnekler verilmiş. Klasik Batı Müziğiyle ilgili hiç bir şey bilmediğim için merak edip tek tek Youtube dan dinledim müzikleri.
Gabriel Faure- Pavane
Alexis Weissenberg- Arabesk
Sergey Rahmaninov op.3 no.4 pre lüd
Nikolay Rimski/ Korsakov- Skazka o Tsare Saltane
Peter İlyiç Çaykovski - Kuğu Gölü
Camille Saint- Saens Le Carnaval das Animaux
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder